ٱلطَّلَـٰقُ مَرَّتَانِۖ فَإِمۡسَاكُۢ بِمَعۡرُوفٍ أَوۡ تَـسۡرِيحُۢ بِإِحۡسَـٰنٖۗ وَلَا يَـحِلُّ لَـكُـمۡ أَن تَأۡخُذُواْ مِمَّآ ءَاتَيۡتُمُوهُنَّ شَيۡـًٔا إِلَّآ أَن يَـخَافَآ أَلَّا يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِۖ فَإِنۡ خِفۡتُمۡ أَلَّا يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِمَا فِيمَا ٱفۡتَدَتۡ بِهِۦۗ تِلۡكَ حُدُودُ ٱللَّهِ فَلَا تَعۡتَدُوهَاۚ وَمَن يَتَعَدَّ حُدُودَ ٱللَّهِ فَأُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلظَّـٰلِمُونَ ٢٢٩
(Cima yaptığınız kadınlarınızı boşadıktan sonra iddet müddeti içinde kendinize döndürebileceğiniz) İki boşama hakkınız vardır. Bu iki boşamadan sonra isterseniz onları güzellikle tutarsınız (bir daha boşamayıp evliliğe devam edersiniz), isterseniz onlara zulmetmeksizin (üçüncü kez) boşarsınız (ve artık iddet içinde onları kendinize döndürme hakkınız kalmaz). Kadınlarınızı boşamak istediğinizde (evlenirken) verdiğiniz (mehir ve hediye gibi) şeylerden hiçbirini onlardan almanız helal değildir (bilakis, onlara vermeniz gereken bütün haklarını vermeniz gerekir), ancak (evliliğe devam ettiğinizde) Allah’ın koyduğu sınırları muhafaza edememekten korkmanız hariç. Eğer (evliliklerine devam ettiklerinde kadının ahlak, davranış, tabiat veya kocasına itaatsizliğinden dolayı) karı ve kocanın Allah’ın sınırlarını aşmalarından korkarsanız bilin ki ancak bu durumda, kadının kendisini boşaması için kocasına fidye vermesinde ve kocanın da yapacağı boşamaya karşılık karısından fidye almasında üzerlerine bir günah yoktur. İşte bunlar, Allah’ın (boşanma konusunda) koyduğu sınırlarıdır, sakın bunları aşmayın! Kim Allah’ın koyduğu sınırları (emir ve yasakları) aşarsa bilin ki onlar, zalimlerin ta kendileridir!