يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّـذِينَ ءَامَنُواْ لَا تَتَّخِذُواْ بِطَانَةٗ مِّن دُونِـكُـمۡ لَا يَأۡلُونَـكُـمۡ خَبَالٗا وَدُّواْ مَا عَنِتُّمۡ قَدۡ بَدَتِ ٱلۡبَغۡضَآءُ مِنۡ أَفۡوَٰهِهِمۡ وَمَا تُـخۡفِـي صُدُورُهُمۡ أَكۡبَـرُۚ قَدۡ بَيَّنَّا لَـكُـمُ ٱلۡأٓيَـٰتِۖ إِن كُنتُمۡ تَعۡقِلُونَ ١١٨
Ey iman edenler (Allah’ın birliğine tam manasıyla iman edip şeriatini hayatın bütün alanlarında uygulamaya azmedenler)! Sizin dininizden (inancınızdan) olmayanları sakın sırdaş (yakın dostlar) edinmeyin! Onlar (dininize ve dininizden dolayı) size zarar verme fırsatı bulduklarında bu fırsatı kaçırmazlar. Onlar (hem dininizin zarar görmesini hem de dininizden dolayı) sizin zarar görmenizi arzu ederler. Onların size olan kinleri, (dininize iman etmeyip kendi dinlerine bağlı olduklarını söylemeleriyle) dillerinde açıkça ortaya çıkmıştır. (Dininize ve dininizden dolayı size karşı) Kalplerinde gizledikleri kin ve düşmanlıkları ise çok daha büyüktür. Ey iman edenler! Muhakkak ki sizlere, (dünya ve ahiret maslahatınızı gözeterek) iyice düşünüp anlayasınız (sizin gibi inanmayanları sırdaş ve yakın dostlar edinmeyesiniz) diye onların durumunu açıklayan ayetleri bildirip öğüt verdik.