4:62
فَكَيۡفَ إِذَآ أَصَـٰبَتۡهُم مُّصِيبَةُۢ بِمَا قَدَّمَتۡ أَيۡدِيهِمۡ ثُمَّ جَآءُوكَ يَـحۡلِفُونَ بِٱللَّهِ إِنۡ أَرَدۡنَآ إِلَّآ إِحۡسَـٰنٗا وَتَوۡفِيقًا ٦٢
Elleriyle yaptıkları şeyden (ihtilaf hâlinde sana değil de tağuta muhakeme olarak şirke düşmelerinden) dolayı başlarına bir felaket geldiğinde ve sonra ey rasulüm, (işledikleri bu şirke mazeret uydurmak için) sana gelip “Muhakkak ki biz (Allah’ın şeriatinden başka şeylere muhakeme olmakla) iyilik yapmak ve ihtilaf edenlerin arasını bulmak istedik (yoksa Allah’ın şeriatini reddetmiş değiliz).” diye Allah’a (yalan yere) yemin ettiklerinde nasıl bir duruma düştükleri (iyice) düşünülsün. (Asıl iyilik yapmayı istemek Allah’ın şeriatini hâkim kılmakla olur.)