وَهَـٰذَا كِتَـٰبٌ أَنزَلۡنَـٰهُ مُبَارَكٞ مُّصَدِّقُ ٱلَّذِي بَيۡـنَ يَدَيۡهِ وَلِتُنذِرَ أُمَّ ٱلۡقُرَىٰ وَمَنۡ حَوۡلَهَاۚ وَٱلَّذِينَ يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡأٓخِرَةِ يُؤۡمِنُونَ بِهِۦۖ وَهُمۡ عَلَـىٰ صَلَاتِهِمۡ يُـحَافِظُونَ ٩٢
Ve ey rasulüm! Sana indirdiğimiz bu kitap (Kur’ân), mübarek (bereket vesilesi) olan ve daha önce (rasullere) indirdiğimiz kitapları tasdik eden bir kitaptır. Onu sana, hem Ummu’l-Kura (Mekke) ehlini hem de onun dışındaki yerlerde yaşayan herkesi (hidayeti bulsunlar diye) uyarman için indirdik. Ahirete (öldükten sonra herkesin hesaba çekileceğine) gerçekten inananlar elbette bu kitaba (Kur’ân’a) iman eder (onunla amel eder) ve namazlarını da muhafaza ederler (namazlarını rükün ve farzlarına riayet ederek gerektiği şekilde kılarlar).