قُلۡ مَنۡ حَرَّمَ زِينَةَ ٱللَّهِ ٱلَّتِـيٓ أَخۡرَجَ لِعِبَادِهِۦ وَٱلطَّيِّـبَـٰتِ مِنَ ٱلرِّزۡقِۚ قُلۡ هِـيَ لِلَّذِينَ ءَامَنُواْ فِي ٱلۡـحَـيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا خَالِصَةٗ يَوۡمَ ٱلۡقِيَـٰمَةِۗ كَذَٰلِكَ نُفَصِّلُ ٱلۡأٓيَـٰتِ لِقَوۡمٖ يَعۡلَمُونَ ٣٢

Ey rasulüm! (Allah’ın helal kıldığı şeyleri kendilerine haram kılan) Müşriklere de ki: “Allah’ın kullarına, (avret yerlerini örtmeleri ve) ziynet olması için yarattığı elbiseleri haram kılan kimdir? Ve Allah’ın kullarına rızık olarak verdiği helal olan temiz yiyecek ve içecekleri haram kılan kimdir?! (Bilin ki helal ve haram kılma yetkisi yalnız Allah’a aittir.)” Ey rasulüm! Onlara de ki: “Bütün helal olan temiz yiyecek ve içecekler dünya hayatında (asıl olarak) iman edenler içindir. Müşrikler, dünyada verdiğimiz nimetlere ortak olsalar bile kıyamet gününde sadece iman edenlere has olacaktır (çünkü cennet kâfirlere haram kılınmıştır).” İşte, bilen kavim için (düşünüp ibret alsınlar ve şirki terk edip yalnız Allah’a ibadet etsinler diye) delilleri böyle değişik şekillerde tafsilatlı olarak açıklıyoruz (çünkü ayetlerimizden ancak onlar öğüt alıp istifade eder).