أَلَمۡ يَأۡتِهِمۡ نَبَأُ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ قَوۡمِ نُوحٖ وَعَـادٖ وَثَمُودَ وَقَوۡمِ إِبۡرَٰهِيمَ وَأَصۡحَـٰبِ مَدۡيَنَ وَٱلۡمُؤۡتَفِكَـٰتِۚ أَتَتۡهُمۡ رُسُلُهُم بِٱلۡبَيِّنَـٰتِۖ فَمَا كَـانَ ٱللَّهُ لِيَظۡلِمَهُمۡ وَلَـٰكِـن كَـانُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ يَظۡلِمُونَ ٧٠
O münafıklara, (nebilerini yalanlayan) önceki ümmetlerin başına gelen azap haberi ulaşmadı mı?! Nuh’un kavmi (tufanla), (Hud’un kavmi) Âd (şiddetli rüzgârla), (Salih’in kavmi) Semûd (şiddetli çığlıkla), İbrahim’in kavmi (nimetlerden mahrum kılınmakla, kralları Nemrut ise bir sivrisinekle), (Şuayb’in kavmi) Medyen halkı (şiddetli sarsıntıyla) ve altüst edilmek suretiyle Lut’un kavminin köyleri helake uğratıldı. Rasulleri onlara (Allah tarafından gönderildiklerini ispat eden) apaçık deliller (mucize ve hüccetler) getirmişti (fakat onlar rasullerimizi yalanlayıp düşmanlık yaptılar, bunun üzerine Allah da onları ceza olarak dünyada helak etti). Bilin ki Allah (onları cezalandırmakla) asla onlara zulmetmiş değildir. Fakat onlar (kendilerine Allah tarafından açık deliller geldikten sonra şirk, rasulü yalanlama ve hakka karşı gelme gibi cezayı gerektiren kötü ameller yaparak) kendi nefislerine zulmetmişlerdir.