وَعَدَ ٱللَّهُ ٱلۡمُؤۡمِنِيـنَ وَٱلۡمُؤۡمِنَـٰتِ جَنَّـٰتٖ تَـجۡـرِي مِن تَـحۡـتِهَا ٱلۡأَنۡهَـٰرُ خَـٰلِدِينَ فِيهَا وَمَسَـٰكِـنَ طَيِّبَةٗ فِـي جَنَّـٰتِ عَدۡنٖۚ وَرِضۡوَٰنٞ مِّنَ ٱللَّهِ أَكۡبَـرُۚ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ ٧٢

Allah (gerçek manada iman eden) mu’min erkeklere ve mu’min kadınlara; sarayları ve ağaçları altından ırmaklar akan ve içinde ebedî olarak kalacakları (nimetleri hiç bitmeyen ve eksilmeyen) cennetleri, Adn cennetlerinde inşa edilmiş güzel meskenleri ve (hepsinden daha üstünü) Allah’ın rızasını (elde etmeyi) vâdetmiştir. İşte bunları elde etmek, en büyük kazançtır.