وَتَرَى ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةَ حَآفِّيـنَ مِنۡ حَوۡلِ ٱلۡعَرۡشِ يُـسَبِّحُونَ بِـحَمۡدِ رَبِّهِمۡۚ وَقُضِـيَ بَيۡنَهُم بِٱلۡـحَـقِّۚ وَقِيلَ ٱلۡـحَـمۡدُ لِلَّهِ رَبِّ ٱلۡعَـٰلَمِيـنَ ٧٥
Ve ey rasulüm! O gün meleklerin Arş’ın etrafını çevreleyip Rablerine hamdettiklerini (mükemmel sıfatlarından dolayı övüp yücelttiklerini) ve O’nu devamlı tesbih ettiklerini (bütün noksan sıfatlardan, mahlukata benzemekten ve zatına layık olmayan şeylerden tenzih ettiklerini) görürsün. Ve Allah bütün yarattıkları arasında adaletle hüküm verir (ikramı hak edenlere ikram, azabı hak edenlere ise azap eder). Ve Allah hakkında şöyle denir: “(Kulları arasında verdiği adaletli hükümden dolayı) Âlemlerin rabbi olan Allah’a hamdolsun (O’nu mahlukata benzemekten ve noksan sıfatlardan tenzih eder, her şeyden çok sevip yüceltiriz)!”