Ve (ahiret gününde) kâfirler, aleyhlerinde şahidlik eden derilerine şöyle derler: “Niçin bizim aleyhimize şahidlik yaptınız?” Derileri de onlara şöyle der: “Bizi, her şeyi konuşturma gücüne sahip olan Allah konuşturdu. Ve dünyada sizi ilk defa yaratan O’dur ve (bugün hesap için) sadece O’na dönüyorsunuz.”
“Ve ayrıca siz dünyada ne kulaklarınızın ne gözlerinizin ne de derilerinizin aleyhinize şahidlik etmesinden sakınıyordunuz (çünkü hesap, ceza ve mükâfaata inanmıyordunuz). Ve Allah’ın işlediğiniz amellerin çoğunu bilmediğine inanıyordunuz.”
“Ve işte Allah’ın işlediğiniz amellerin çoğunu bilmediğine dair bâtıl inancınız sizi mahvetti. Bundan dolayı ziyana uğrayanlardan (dünya ve ahirette kaybedenlerden) oldunuz.”
O kulakları, gözleri ve derilerinin kendi aleyhlerine şahidlik ettiği kimseler eğer azaba sabrederlerse kalacakları yer cehennemdir. Ve eğer (kötü ameller işlemeyeceklerine söz verip) azabın kaldırılmasını ve Allah’ın kendilerinden razı olmasını isterlerse Allah istediklerini vermez ve onlardan razı olmaz (cehennemden asla çıkamazlar).
Ve (haktan bile bile sapan) o kâfirlere şeytanlardan karinler (devamlı onlarla beraber olan yakın arkadaşlar) kıldık. Karinleri de onlara dünya ve ahiretle ilgili bâtıl inanç ve amelleri süslü gösterdi (küfür, şirk ve günah işlemeyi iyi gösterdi ve ahiretle ilgili boş ümitlerle onları oyalayıp onun için hazırlık yapmayı unutturdu). Ve cinlerden ve insanlardan azabı hak eden geçmiş ümmetlerle birlikte onlara da azap hak oldu. Böylece (dünyada ve ahirette) hüsrana uğrayanlardan (kaybedenlerden) oldular.
Ve (Kur’ân’ın apaçık hüccetleri karşısında aciz kalan ve hakkı bile bile reddeden) kâfirler birbirlerine şöyle tavsiyede bulundular: “Sakın Muhammed’in okuduğu Kur’ân’ı dinlemeyin (ona uymayın) ve o okunurken duyulmaması için gürültü yapın! Ancak bu şekilde (Muhammed’e Kur’ân okumayı ve tebliğ yapmayı terk ettirerek) ona galip gelmeniz umulur.”
Muhakkak ki ayetlerimizi ve rasullerimizi yalanlayanlara (kıyamet gününde) şiddetli bir azap tattıracağız ve onlara işledikleri kötü amellere (küfür, şirk ve günahlara) karşılık en kötü cezayı vereceğiz.
İşte bu ceza, Allah’ın düşmanlarının cezasıdır; o, cehennem ateşidir, orada ebedi kalacaklardır. Bu ceza, (hak olan apaçık) ayetlerimizi inkâr ettikleri içindir.
Ve (Allah’ın ayetlerini ve rasullerini yalanlayan) o kâfirler (ahiret gününde) şöyle diyecekler: “Ey Rabbimiz! Cinlerden ve insanlardan bizi saptıranları göster de onları ayaklarımızın altına alalım, böylece cehennemde en alçak kimseler olsunlar.”